Anksiyete Bozukluğu Nedir?

En az altı aylık bir dönem boyunca hemen her gün pek çok olay ya da etkinlik karşısında aşırı kaygı ya da endişe duyma hali olarak tanımlanabilmektedir.


Anksiyete Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Bu endişe ve kaygının kontrolü oldukça güçtür; kas gerginliği, huzursuzluk, uykusuzluk gibi pek çok bedensel belirti de eşlik edebilmektedir. Kişi, her an bir felaket olabilecekmiş gibi hissedebilmektedir. Bu durum, kişinin hayatında işlevsel kayba ya da rahatsızlığa yol açabilen boyuta gelmektedir. Ayrıca anksiyete bozukluğunda kaygı, genelde hiçbir neden olmadan kendi kendine başlar. Bu belirsizlik de yaşam kalitesini düşüren en büyük etkenlerdendir. Belirli somut ya da nesnel bir nedene bağlı olmaktan ziyade kaygı duyulan durum “her şey” olabilmektedir. Genellikle 30’lu yaşlarda başlamaktadır ve kadınlarda erkeklere kıyasla daha sık görülmektedir.

Çoğunlukla sosyal fobi, özgül fobi, panik bozukluk ya da depresif bozukluk ile eş tanı alabilmektedir. Anksiyete bozukluğuna sahip hastaların %50-90’ının başka bir ruhsal bozukluğu var gibi gözükmektedir.


Anksiyete Bozukluğu Neden Olur?

  • Genetik faktörler
  • Duygusal/fiziksel ihmale veya istismara uğramış olmak
  • Kronik hastalıkların varlığı
  • Travmatik yaşantılar
  • Kişi için önemli görülen kimselerin ölümü
  • Ayrılık ve boşanma durumları
  • Finansal zorluklar
  • Alkol ve madde aşırı kullanımı


Anksiyete Bozukluğunun Olası Sonuçları

Elbette kişiden kişiye pek çok farklı kombinasyonlarda sonuçları görmek mümkün olsa da genelde yüksek anksiyetenin karşımıza çıkardığı durumlar depresyon, uyku bozuklukları, sindirim sorunları, sosyal içeçekilme, iş/okul hayatında verimin azalması ve intihar düşüncelerinin akla gelmesi olabilmektedir. Tüm bunlar da hayat kalitesinde düşüşe sebep olabilmektedir.


Anksiyete Bozukluğu Nasıl Tedavi Edilir?

Diğer pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi anksiyete bozukluğunda da genel olarak en etkili görülen tedavi psikofarmakoterapi ve bilişsel davranışçı terapi birlikteliğidir. Bilişsel davranışçı terapide kaygılanma sürecinin tüm aşamalarına odaklanılmaya çalışılır: Tetikleyici olay ve durumlar, zihnin gösterdiği tepki, vücudun gösterdiği tepki, düşünce ve davranışlar…

Danışanın kaygılanmasına yol açan tetikleyici ele alınmalı ve bu tetikleyicinin ne kadar gerçekçi olduğu öncelikle sorgulanmalıdır. Kaygılandığı sırada aklından geçen düşünceler fark edilerek ele alınmalı, bu düşünceler üzerinde kar-zarar dengesi incelenmelidir. Gözünü korkutan olay ve durumların ortaya çıkma olasılığı tartışılmalı ve bunlarla başa çıkma becerileri geliştirilmelidir. Ayrıca kişinin bilişsel çarpıtmaları ele alınıp yerine daha gerçekçi düşünceler konulmaya çalışılmalıdır.

Tüm bunlar dışında kişide bedensel olarak ağrılar, kasılma vb meydana geliyorsa kişiye öğretilecek gevşeme egzersizleri oldukça faydalı olacaktır.


Anksiyete Bozukluğunda Uzun Vadede Kaygıyı Azaltmak İçin Öneriler

  • Hafif tempolu fiziksel egzersiz
  • Alkol ve maddeden uzak durmak
  • Sigara ve kafeinli içecekleri azaltmak
  • Stres yönetimi ve gevşeme teknikleri öğrenmek
  • Uykudan olabildiğince taviz vermemek
  • Sağlıklı beslenmek
Anksiyete Bozukluğu
Randevu Talep Et
Daha Fazla Bilgi
Birlikte
Başarabiliriz
© 2024 Uzm. Dr. Elvan Çiçekçi. All Right Reserved.