Bilişsel kurama göre insanların duygu ve davranışları, olayları nasıl yorumladıklarından etkilenir. Beck'e göre de kişinin duygularını belirleyen olayın kendisi değil, kişinin kendi düşünce sisteminde olaya yüklediği anlamdır. Bireylerin duyguları üzerinde etkili olup bilişsel yapıda yer alan işlevsel olmayan inançlar, dışarıdan gelen bilgileri hatalı olarak işleyebilmekte ve bunun sonucunda olumsuz otomatik düşünceler ortaya çıkabilmektedir. Bu düşünceler; yaşanan durumla doğrudan ilişkili olup aniden akla gelen, kontrol edilemeyen ve tekrarlayan cümlelerdir. Bu otomatik düşüncelerin belli özelliklere göre kategorilendirilmesiyle de düşünce hataları (bilişsel çarpıtmalar) oluşur.
En sık görülen düşünce hataları
1. Ya hep ya hiç şeklinde/ aşırı uçlarda düşünme: Bir anlamda siyah-beyaz düşünme durumudur. Kişi olayları ya tam olmuş ya da hiç olmamış şeklinde, iki uçta değerlendirme eğilimindedir."Bana kızdıysa beni hiç sevmiyordur", "Hata yaparsam başarısız birisi olurum" gibi düşünceler bu duruma örnektir.
2. Keyfi çıkarsama/ sonuca atlama: Bir durumu, destekleyici kanıtlar yokken hatta tersine kanıtlar varken dahi kabul etmeye devam etmektir. "Beni üzmemek için beni sevdiğini söyledi", "Duygularımı söylersem benimle arkadaş olmaktan vazgeçer" gibi düşünceler bu duruma örnektir.
3. Seçici algılama/Zihinsel filtreleme: Bir durumun seçici olarak yalnızca belli bir noktasına odaklanıp geri kalan olumlu özellikleri göz ardı etme durumudur. Yaptığı yemeği herkesin beğenmesine rağmen tuzlu olduğunu söyleyen bir kişinin sözüne takılıp yemeğinin kötü olduğunu düşünen birisi için de bu çarpıtmadan söz edilebilir.
Randevu Talep Et
4. Aşırı genelleme: Bir tek olaya bağlı kalarak genelleme yapma durumudur. Örneğin annesi kendisine bağıran bir çocuğun "her zaman böyle yapıyorsun" demesi, sınavlarının yalnızca birisinden kalan bir öğrencinin "hiçbir derste başarılı olamıyorum" demesi bu çarpıtmaya örnek oluşturabilecek düşüncelerdir.
5. Büyütme ve küçültme: Olumluyu az görme ve olumsuzu abartma şeklinde görülebilmektedir. Örneğin kendi başarısını çok küçük gören birisinin aynı derecede başarı sağlayan bir arkadaşının başarısını büyüttüğünü görebiliriz.
6. Felaketleştirme: Olası diğer sonuçları hesaba katmaksızın geleceği her daim olumsuz olarak öngörmektir. Örneğin arkadaşı, buluşmaya iki dakika geç kalınca aşırı endişelenmeye başlamak ve felaket senaryoları kurmak, patronu çağırdığı zaman kovulacağını düşünmek gibi durumlar felaketleştirmeye örnek verilebilir.
7. Kişiselleştirme: Bütünüyle kişinin kontrolünde olmayan bir durum için kişinin, tamamen kendisini sorumlu görmesidir. Kişi, sıklıkla olayların sebebini kendisine atfeder. Örneğin bir takım oyununda elinden geleni yapmasına rağmen kişinin "eğer ben daha iyi oynasaydım asla kaybetmezdik. Benim yüzümden kaybettik" şeklindeki düşüncesi kişiselleştirmeye örnek verilebilir.
8. Olmalı (-meli/-malı) ifadeleri: Kişinin, dünyadaki durumların ve dünyada olagelenlerin nasıl olması gerektiğine dair katı kurallarının bulunmasıdır. Örneğin "iyi insanlar asla bağırmamalıdır", "herkesi memnun etmeliyim" gibi ifadeler gibi.
Randevu Talep Et
9. Zihin okuma: Diğer insanların ne düşündüğünü bildiğimize ve onların bizim ne düşündüğümüzü bildiğine inanmaktır. Buluşmada sessiz duran arkadaşımızın bizden sıkıldığını düşünmek, yolda karşımızda kahkaha atan birisinin bizdeki bir kusur yüzünden güldüğünü düşünmek gibi.
10. Duygusal çıkarım: bir şey, yalnızca öyle hissedildiği için -hissedilene- inanma durumudur. Yani aslında kişinin; duygularını, durumların açıklaması olarak görmesidir. "Çok kötü hissediyorum kesin çok korkunç bir performans sergileyeceğim", "Çok çirkin hissediyorum, kesin kimse beni beğenmeyecek" gibi düşünceler buna örnektir.
11. Etiketleme: Diğerleri ya da kendimiz için olumsuz ve değişmez nitelikteki genel bir tanımlamada bulunmaktır. Örneğin pek çok işten "Ben çok tembel bir insanımdır" diyerek kaytarmak da kişinin, kendisine tembel etiketi yapıştırdığını gösterebilir.
12. Olumluyu yok sayma: Adından da anlaşılacağı üzere ısrarla olumlu olanı görmezden gelmektir. "Birinci oldum ama annemin dualarından dolayı oldu.", "Yarışmayı kazandım ancak şans benden yanaydı" gibi düşünceler buna örnektir.
13. Ya ... olursa? şeklinde düşünme: Sürekli bir şey olacağına dair tetikte olma durumudur. "Ya yoldan geçerken araba bana çarparsa", "ya sınavdan düşük alırsam" gibi.
14. Adil olmayan kıyaslama: Kişinin, görece kendisinden daha iyi olanla kendisini kıyaslayarak kendini olumsuz değerlendirmesi. "80 aldım ama Ali 100 aldı, çok başarısız bir insanım" gibi.