Panik Atağı Nasıl Yeneriz? (Panik Atağı Anlama ve Atlatma)

Panik atağı yenmek için öncelikle onu anlamak gerekir. Kimi zaman panik atak yaşayan kişiler, bu yaşadıklarının bir panik atak olduğunu anlamayabilirler. Özellikle Panik atak yaşayan kişiler, yaşadıkları belirti ve problemlerin fizyolojik kaynaklı olduğunu düşünme eğiliminde olabilirler. Bu nedenle de hastanelere gidip özellikle de kalpleriyle ilgili bir sağlık sorunu olup olmadıklarını kontrol ettirebilirler. Tabii bu tür müdahaleler, belirtilerin nedenlerinin yanlış şeylere bağlanmasından dolayı faydalı olmamaktadır. 

Panik ataklar bazen heyecanlanma, fiziksel yorgunluk, cinsel etkinlik, bazı duygusal travmalar, alkol ve madde kullanımı gibi olaylar ve durumlardan sonra görülse de ilk panik atak genellikle beklenmediktir. Ataklar genellikle aniden ortaya çıkıp hızlıca artma eğiliminde olan belirtilerle karakterize olup yaklaşık 10 dakikalık bir dönemle başlar. Zihinsel olarak var olan düşünceler ve hissedilen duygular genellikle öleceğine ya da kendisine kötü bir şey olacağına dair yoğun kaygı ve endişeleri içerir. Genelde korkunun bir nesnesi yoktur, yani belli bir şey nedeniyle korkmuş olmazlar. Kafa karışıklığı ve konsantrasyon bozukluğu gibi durumlar sıklıkla eşlik edebilir. Kalplerinin çok hızlı attığını fark edip kalp krizi geçirdiklerini düşünebilirler. Yaklaşık 15-20 dakika kadar sürebilir bir panik atağı. Daha pek çok farklı belirti meydana gelebilir. Bunları ileriki başlıklarda daha detaylıca ele alıyor olacağız. 

Bu anlatılanlara benzer durumlar yaşayıp panik atak geçirdiğini anlayan bir insan, bu durumu yenmek ve bundan kurtulmak için öncelikle yaşadığı durumda yalnız olmadığını bilmeli ve bu atakların doğası hakkında doğru bilgiler edinmiş olmalıdır. Bunu düşünerek odaklanmış olduğu hızlı kalp atışları ve hızlanan soluk alış-verişine odaklanıp endişelenmenin bu hızlanmayı daha da artırmaktan başka bir işe yaramayacağını hatırlamalıdır. Odağı kalp atışları ve nefes alış-verişinden ziyade çevreye ya da başka içerikli düşüncelere verebilir. Gerekli yerlerde nefes egzersizleri yaparak nabzını yavaşlatabilir ve böylece bir rahatlama sağlayabilir. Tabii bahsettiğim tüm bu önerileri bir profesyonel sağlık uzmanı tarafından destek alarak yapmak çok daha sağlıklı olup daha iyi neticelenebilecektir. Zira her rahatsızlık ve problem kişiye hastır ve onun için bireysel bir bakış açısıyla değerlendirildiğinde daha hızlı sonuç almak mümkündür. Durum ileri boyutlarda olup kişinin günlük işlevselliğini de çok fazla bozar hale geldiyse psikofarmakolojik destek alması da önerilebilir.

Panik Atak Sırasında Bedende Gerçekleşen Olaylar

Panik atak sırasında yaygın olarak bedende gerçekleşen belirtiler şu şekildedir: Çarpıntı, kalbin küt küt atması, terleme, titreme ya da sarsılma, boğuluyormuş gibi olma, göğüste sıkışma, bulantı, baş dönmesi ya da bayılacak gibi olma, üşüme, yer yer karıncalanma ve uyuşma, gerçekdışılık hissi (derealizasyon), kendine yabancılaşma (depersonalizasyon), kontrolü kaybedip çıldıracak olma korkusu, kalp krizi ve ölüm korkusu…

Panik Atak Sırasında Duygular ve Davranışlar

Panik atak yaşayan kişiler genellikle kaygı ve korku ve heyecan yaşarlar. Kaygı ve korkular genelde çıldıracağı, kontrolü kaybedeceği ya da öleceği yönündedir. Genelde kalp krizi geçiriyor olmaktan korkulur. Ayrıca kişi zaman zaman çok çaresiz ve yaşadıkları hiç geçmeyecekmiş gibi hissedebilir (ki bunlar, geçebilecek ve daha iyiye gidebilecek durumlardır). Kendisine (depersonalizasyon) ya da çevreye (derealizasyon) çok yabancılaşmış ve tuhaf hissedebilir. Tüm bu duygu ve düşünceler sonucunda ise genellikle hastaneye gitme davranışı gösterilebilir. Yahut bir yere çökme/oturma, sessizce bekleme hali de bu kişilerde görülebilir. Panik atak geçirmekten korkar hale gelen kişilerde ise (ki bu durum panik bozukluk olarak adlandırılabilir) kaçınma davranışlarına sık rastlanır. Örneğin kişi, panik atak geçireceğini düşündüğü yerlerden ya da hastane güzergahında olmayan yerlerde bulunmaktan kaçınabilir. Sosyal ilişkilerinde de bu gibi nedenlerle sıkıntılar yaşayabilir ve arkadaşlarıyla ya da başkalarıyla yapacağı buluşmalardan kaçınabilir. 

Panik Atak SIrasında Yaşanan Kısır Döngü ve Bu Döngüden Kurtulma

Öncelikle panik atak, bir içsel ya da dışsal tetikleyici ile tetiklenir ve başlar. Dışsal tetikleyici sıcak hava, sigara gibi etkenler olabilirken içsel tetikleyici ise düşük mod ve iç sıkıntısı olabilir. Bu gibi durumlar kişinin nabzını bir miktar arttırabilir ve kişiyi stresli hissettirebilir. Bunun akabininde de kişi, bu hisleri, düşünceleri ve hafif belirtileri “Eyvah, kötü bir şey olacak sanırım!” şeklinde yorumlayabilir. Bu şekilde düşünmek ise hafif şekilde başlayan belirti ve hisleri daha da artıracaktır. Kişinin nabzı hızlanacak ve soluk alıp veriş hızı da aynı şekilde artacaktır. Böyle olduğunda ise kişi “Eyvah, sanırım ölüyorum!” gibi yorumlayacak ve kısır döngü bu şekilde kendini devam ettirecektir. 

Tahmin edersiniz ki bu döngüden, başlangıçtaki tetikleyicilerden kaçınmakla kurtulmak özellikle uzun vadede pek etkili olmayacaktır. Zaten kaçınma durumunun kendisi de kişiyi günlük hayatta zorlayabilecektir. Bu nedenle asıl müdahale yapılan zihinsel yorumlarımıza karşı olmalıdır. Örneğin “Hava sıcak ve çok yürüdüm. Terlemem ve kalbimin hızlanması oldukça doğal. Bu, kalp krizi geçirdiğim anlamına gelmez.” şeklinde değişen düşünceler, belirtilerin de hafiflemesine çünkü kaygının da azalmasına yol açacaktır. Tabii başlarda bunu uygulamak zor olabilse de zamanla daha kolay uygulanır hale gelecektir. Bu noktada da yine profesyonel destek almak önemlidir.

Panik Atağı Durdurmak İçin Yapılması Gerekenler

Öncelikle panik ataktan kurtulmak için sosyal durumlardan ve bazı ortamlardan kaçınmamak gerekir. Bu, kişiyi daha da zorlayacak bir hale gelip işlevselliğini düşürebilir. Hatta depresif bir hale bürünmesine dahi neden olabilir. Bu noktada panik atağı durdurmak için yapılması gerekenler az önce de belirtmiş olduğumuz kısır döngüyü anlamak, yaşadığınız anda bunu fark etmek ve zihninizden geçen yorumlamaları daha alternatif ve sağlıklı olanlarıyla değiştirmek olacaktır. Yani meydana gelen belirtilerin kalp krizi ya da ölümün öncüsü olmadığı ve bunun, var olan bazı içsel ya da dışsal tetikleyicilerden kaynaklanan normal bedensel tepkiler olduğu yönünde değiştirmektir. Eğer kişi, panik ataklar ve panik atak beklentisi nedeniyle çok zorlanıyor ve bu durum hayatını olumsuz anlamda çok etkiliyorsa bir psikiyatrist tarafından değerlendirilip psikofarmakolojik tedaviye başlarsa da olumlu etki görecektir. Ancak aynı zamanda bir psikoterapi sürecine de başlarsa, bu atakları durdurmanın ve bunlarla başa çıkmanın yollarını daha doğru ve kısa bir zamanda öğrenebilir. Hayatının geri kalanında da bu öğrendiklerini uygulayabilir hale gelebilir. Bu noktada özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), oldukça etkili bir yöntem gibi görünmektedir. Böylece kişi, yeniden sağlıklı ve işlevsel bir hayata kavuşabilir. Bu durumu yaşayanların yalnız olmadıklarını bilmeleri de önemli olabilmektedir ve bu nedenle bu kişiler grup terapilerinden de fayda görebilmektedir.

panik atak
Randevu Talep Et
Daha Fazla Bilgi
Birlikte
Başarabiliriz
© 2024 Uzm. Dr. Elvan Çiçekçi. All Right Reserved.