Normal zamanlarda iyi ve uyumlu huylara sahip çocuklar, ara sira ebeveynlerini zor durumda birakabilir. Bu oldukça normal ve sik rastlanilir bir durumdur. Ancak çocugunuz, size ya da hayatindaki otorite figürlerine karsi sik sik öfke duyuyorsa; karsi gelme bozuklugu söz konusu olabilir. Bu bozuklukta öfkenin yani sira sinirli olma hali, tartismaya meyilli olma, meydan okuma istegi ya da kin gütme davranislari da gözlemlenebilir.
Eger siz de çocugunuzda bu davranislari gözlemliyorsaniz karsit olma – karsit gelme bozuklugundan süphelenebilirsiniz. Bu durumda süphelerinizi gidermek için bir psikologa danismaniz en dogrusu olacaktir. Böylece çocugunuzun kontrol etmesi zor davranislari ile tek basiniza mücadele etmek zorunda da kalmazsiniz. Sizlere bu konuda hem psikologlar hem de çocugunuzun ögretmeni yardimci olabilir. Ancak eger tani kesin ve netse en iyi yardimciniz psikologlar olacaktir. Karsit olma ya da karsit gelme bozuklugunun tedavisininde, ebeveynlere olumlu etkilesim ortami olusturmayi ögretmek amaçlanir. Böylece sorunlu davranislarin yönetimi hakkinda bilgilendirme yapilabilir. Buna ek olarak tedavi yönteminin içerisinde yer alan asil ögeler davranis terapileri ve ilaç destekleridir.
Karşıt Olma – Karşıt Gelme Bozukluğu Neden Olur?
Arastirmacilar karsit olma ya da karsit gelme bozukluguna neyin sebep oldugunu kesin olarak söyleyemiyorlar. Ancak yine de bu durum söz konusu oldugunda ortaya çikan iki teori bulunmaktadir. Bunlardan biri gelisim teorisi digeri ise ögrenme teorisidir. Bu teoriler su sekildedir:
- Gelisim teorisi: Bu teoriye göre karsit gelme bozuklugu çocuklarin yürümeye basladiklari ilk andan itibaren basladigini öne sürüyor. Karsit olma bozukluguna sahip çocuklar ya da ergenler, ebeveynlerinden ya da bagli olduklari herhangi bir kisiden bagimsiz olarak hareket etmeyi ögrenememistir. Bunu yani sira ilerleyen dönemlerde de gelisimsel açidan problemlerin yasanmasinin karsit gelme bozukluguna sebep olabilecegi düsünülüyor.
- Ögrenme teorisi: Karsit gelme bozukluguna sahip kisilerin problemli davranislarinin sonradan ögrenilmis tutumlar oldugunu ileri sürer. Hem ebeveynler hem de çocuklarin hayatindaki diger yetiskinler tarafindan uygulanan yanlis pekistirme yöntemleri ile bu davranislarin ögrenilebilecegi düsünülüyor.
Karşıt Olma – Karşıt Gelme Bozukluğu Belirtileri
Karsit olma ya da karsit gelme bozukluguna sahip çocuklarda ve gençlerde görülen semptomlarin çogu, bazen bu taniya sahip olmayan diger çocuklarda da görülür. Bu özellikle 2 veya 3 yas civarindaki çocuklar ile ergenlik çagindaki çocuklar için geçerlidir. Pek çok çocuk itaatsizlik etme, ebeveynleriyle tartisma ya da otoriteye karsi gelme gibi davranislari sergileme egilimindedir. Ancak karsit gelme bozuklugu sahibi çocuklarda ve gençlerde bu semptomlar daha sik ve daha siddetli görülür. Bu durum ögrenme süreçlerine ve okul ve benzeri ortamlara uyum saglamaya da olumsuz yönde etki edebilir. Bu bozuklugun yaygin olarak görülen belirtileri sunlardir:
- Sik sik öfke nöbetleri geçirmek
- Yetiskinlerle çok tartismak
- Bir yetiskinin isteklerini gerçeklestirmeyi reddetmek
- Her zaman kurallari sorgulamak ve kurallara uymayi reddetmek
- Baskalarini kizdirmak veya üzmek için bir seyler yapmak
- Kendi uygunsuz davranislari ya da hatalari için baskalarini suçlamak
- Baskalari tarafindan kolayca sinirlendirilebilmek
- Genellikle öfkeli bir tavir sergilemek
- Sert veya kaba konusmak
- Intikam almayi istemek
Bu belirtiler çocugunuzda karsit olma ya da karsit gelme bozuklugunun oldugunu gösterebilir. Bu konuda tani almak ve detayli bilgi almak için bir akil sagligi uzmani ile görüsmelisiniz.
Karşıt Olma – Karşı Gelme Bozukluğxu Tedavisi
Karsi gelme bozuklugunun tedavisinde en önemli rol, aile üyelerine ve çocuga düsmektedir. Daha çok ergenler ve çocuklarda görülen bu davranis bozuklugu, zarar verecek davranislarin ortadan kaldirilmasina yönelik bir tedavi yöntemi ile giderilebilir. Hastanin sosyal iliskilerinin kuvvetlendirilmesi ve aile iliskilerinin düzeltilmesi ilk atilmasi gereken adimlar arasindadir.
Karsit olma bozuklugu için en iyi tedavi yöntemleri arasinda bilissel davranisçi terapi ve aile terapileri yer alir. Tedavi boyunca terapilere düzenli katilmak ve terapileri önemsemek gerekir. Bu sayede, kisa sürede gözle görülür sonuçlar almak mümkün olacaktir.
