Obsesif Kompulsif Bozukluk Nedir?
Obsesyon ve/ya da kompulsiyonların görüldüğü, genellikle süreğen kimi zamansa dönemsel olarak artış gösteren şekilde karşımıza çıkabilen ve kişinin günlük işlevselliğinde sıkıntıya neden olabilen bir bozukluktur. Obsesyon (saplantı), tekrarlayıcı ve intruzif (aniden ve irade dışı gelen) özellikteki duygu, düşünce, fikir ya da histir. Yani obsesyon, zihinsel bir olaydır. Bunun aksine kompulsiyon ise davranışsal bir olaydır. Kompulsiyon; sayma, kontrol, kaçınma gibi davranışların bilinçli, standardize ve tekrarlayıcı şekilde olmasıdır. OKB tanılı hastalar, obsesyonlarının mantıksız olduğunun farkındadırlar. Hem obsesyonlar hem de kompulsiyonlar egodistonik (benliğe yabancı) özelliktedir.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Tanısı Nasıl Konulur?
Öncelikle bu tanı, bir uzman tarafından yapılan değerlendirme sonucunda konulmalıdır. Tanı konulurken, ayırıcı tanıya da dikkat etmek gerekmektedir zira OKB’ye sıklıkla diğer ruhsal bozukluklar da eşlik edebilmektedir. Örneğin OKB’lilerde majör depresif bozukluğun yaşam boyu yaygınlığı %67, sosyal fobinin ise yaklaşık %25’tir. OKB’ye sıklıkla eşlik eden diğer bazı bozukluklar: Alkol kullanım bozukluğu, yaygın kaygı bozukluğu, fobiler, panik bozukluğu, yeme bozukluğu, kişilik bozukluğudur. Ayrıca OKB, obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) ile de benzerlikler gösterir ve genelde karıştırılırlar. Tüm bu hastalık tanıları konulurken OKB olma(ma) ihtimali göz önünde bulundurulmalıdır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Nasıl Tedavi Edilir?
Çalışmalar en etkili tedavi kombinasyonunun farmakoterapi ve bilişsel davranışçı terapi olduğunu gösterse de pek çok farklı psikoterapi yaklaşımı bu süreçte etkili rol oynayabilmektedir. Bilişsel davranışçı terapide öncelikle hastaya özgü bireysel bir yaklaşım benimsenmeli ve bu süreçte kişiye özgü obsesyon ve kompulsiyonların nasıl geliştiği ve sürdürüldüğü tespit edilmelidir. Ayrıca hastanın temel inançları, yorumları, bunların yol açtığı duygular ve kullandığı başa çıkma yöntemleri de incelenmelidir. Temel inançları ve bunlara dayalı oluşan yanlış inanışları varsa bunlar tartışılarak ve bazı davranışçı tekniklerle çürütülmeye çalışılmalıdır. Özellikle maruz bırakma tekniği, OKB’de sıklıkla kullanılmaktadır. En hafiften en ağıra şeklinde sıralanan tepkiler üzerine sırayla gidilerek bu tepkilere neden olan durumlara maruz bırakma söz konusudur.
İlaç Tedavisi
Obsesif Kompulsif Bozukluk İçin İlaç Tedavisi
Obsesif Kompülsif Bozuklukta kullanılan ilaçlar antidepresan, anksiyolitik, antipsikotik ve duygudurum düzenleyici ilaçlar arasından obsesyonlar ve kompulsiyonların düzelmesindeki etkinliğine göre tek tek veya kombine olarak kullanılabilmektedir.
OKB Tedavisinde Antidepresan
Obsesif Kompülsif Bozukluk tedavisinde ilk sıra tedavi olarak antidepresanlar kullanılmaktadır. Özellikle serotonin reseptörleri üzerinden fonksiyonel olanların etkinliği en yüksek düzeydedir.
OKB İçin Alternatif Tedavi
Obsesif Kompülsif Bozukluk tedavisinde ilaçlar ve terapiler haricinde alternatif olarak TMS, DBS ve bazı cerrahi yöntemler kullanılmaktadır.
Obsesif Kompülsif Bozukluk Neden Olur?
Obsesif Kompülsif Bozukluğun nedeni olarak belirleyici faktörleri biyolojik ve çevresel olmak üzere iki kategoride değerlendirebiliriz.
Obsesif Kompulsif Bozuklukta Etkili Biyolojik Unsurlar Nelerdir?
Öncelikle kalıtımın, OKB üzerindeki etkisi yapılan ikiz çalışmalarıyla da kanıtlanmıştır. Yapılan diğer kalıtım çalışmalarına göreyse OKB tanılı kişilerin yakınlarının, kontrol grubuna göre 3-5 kat daha fazla OKB olma ya da buna benzer özellikler taşıma olasılığı vardır.
Bunun dışındaki biyolojik faktörlere baktığımızdaysa nörokimyasalların da etkili olduğu görülmüştür. Örneğin serotonerjik sistem, obsesyon ve kompulsiyonların oluşumunda etkili gibi görülmektedir zira serotonin seviyesini etkileyen serotonerjik ilaçların, OKB hastalarında çokça fayda sağladığı görülmektedir. Ancak serotoninin OKB oluşumunda doğrudan etkili olup olmadığı kesin olarak bulunmuş değildir.
Bunun dışında OKB sağaltımında güçlendirme amacıyla kullanılan dopamin reseptörlerini bloke eden ilaçların da hastalığın belirtilerini hafiflettiği görülmektedir.
Obsesif Kompulsif Bozuklukta Etkili Çevresel Unsurlar Nelerdir?
Kişinin sosyal çevresinde ve ailesinde yaşadığı stres içerikli olaylar, OKB gelişiminde etkili olabilmektedir ya da var olan OKB belirtilerini arttırabilmektedir. Kişinin hayatında büyük değişikliğe yol açabilen kritik diyebileceğimiz olaylar da yine stresör olmakla birlikte OKB belirtilerine sebebiyet verebilmektedir. Örneğin; cinsel taciz, istismar, yeni bir yere taşınma, evlilik, çocuk sahibi olma, sevilen birinin kaybı gibi…
Ayrıca kişinin içinde yaşadığı toplum da OKB’nin varlığını ya da içeriğini etkileyebilmektedir. Örneğin yapılan çalışmalarda Müslüman ülkelerde yaşayan insanlarda daha çok dini içerikli obsesyon görüldüğü tespit edilmiştir. Türkiye’de yapılan bir çalışmada da dini içerikli obsesyonların sıklığı %42 olarak bulunmuştur.
Obsesif Kompulsif Bozukluk Belirtileri Nelerdir?
- Aşırı düzenli, titiz ya da aşırı kontrolcü görünümleri dikkat çeker. Aşırı yıkama ve temizlemeye bağlı olarak özellikle ellerde deformasyon görülebilmektedir.
- Konuşma biçimleri de yine aşırı düzgün ve denetimli olabilmektedir.
- Obsesyon ve kompulsiyonlara bağlı olarak bunalmış hissetme
- Yineleyen obsesyonlar sebebiyle dikkatte dağılmalar ve verimde düşüş
- Obsesyonların saçma olduğunu fark etmiş olmaya rağmen bunları sürdürme
- Kilitlendiklerinden emin olmak için kapıları tekrar tekrar kontrol etme
- Kapalı olduğundan emin olmak için ocağı tekrar tekrar kontrol etme
- Aynı düşünceleri tekrar tekrar düşünme ve bundan rahatsız olsa da devam ettirmekten kendini alıkoyamama
- Bir şeyleri sayma ya da bazı şeyleri belli sayılarda yapma
- Mikroplardan korkma
- Bir duayı, kelimeyi rahatsız edici derecede tekrarlama
Obsesif Kompulsif Bozukluk ile İlgili Sık Sorulan Sorular
Obsesif Kompulsif Bozukluk bir akıl hastalığı mıdır?
OKB, bir mental bozukluktur. Akıl hastalığı olarak ilk akla gelen Şizofreni ve diğer psikotik bozukluklar gibi değerlendirmesi uygun olmaz. Hepsi de son derece damgalayıcı ve kimseye faydası olmayan ifade biçimleridir. OKB’ nin doğru tedavi yöntemi ile iyileşme olasılığı bulunmaktadır.
Takıntı Hastalığı Geçer Mi?
Bu bireysel olarak oldukça değişken bir sorudur. Ancak doğru tedavi yöntemi (özellikle farmakoterapi ve psikoterapi birlikteliği) ile birlikte iyileşme olasılığı ya da daha iyiye gitme olasılığı elbette ki vardır. Bunun yanında tedaviye karşı oldukça dirençli bir hastalık olduğunu da belirtmek gerekir. OKB’si olan kişi tedavi girişimlerine kayıtsız da kalabilir zira farmakolojik tedaviyi reddederek ilaçları kullanmak istemeyebilir ve terapide verilen ev ödevlerini uygulamıyor olabilir. Bu durum da iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilmektedir. Kısacası doğru tedavi kombinasyonunun belirlenmesi ve bir uzman tarafından uygulanması, kişinin de tedavi için istekli olması iyileşme süreci için oldukça önemlidir.
Bir İnsan Neden Takıntı Yapar?
Öncelikle her insanın gündelik hayatta aklına bazı düşünceler aniden gelebilir ya da bir süre takılıp geçebilir. Aniden ve istemsizce gelerek maruz kaldığımız bu düşüncelere intruzif düşünceler denir. Peki OKB’si olan insandaki intruzif düşüncelerle sağlıklı bir bireydeki intruzif düşünceler arasındaki fark nedir? Sağlıklı bir bireyde bu düşünceler adeta bir sinek gibi gelip geçerken OKB’li bireylerde bu düşünceler oldukça yapışkan özelliktedir. Kişinin aklına takılır ve o kişiyi bırakmaz, günlük hayatını bile olumsuz etkileyecek duruma gelebilir. Takıntı dediğimiz durum böyle oluşur aslında. Kişi, bu düşüncelerle boğuşmaktan oldukça rahatsız ve huzursuz duruma gelebilmektedir.
Takıntılı İnsan Nasıl Olur?
Takıntılı olmanın bir kişilik özelliği olduğu ve bunun bir aşırılık içerdiği durumda kişide obsesif kompulsif kişilik bozukluğu (OKKB) olduğunu düşünebiliriz. OKB, yaşamdaki herhangi önemli bir stresör veya olaydan sonra ortaya çıkabilirken OKKB, daha çok bir kişilik bozukluğudur ve doğumdan itibaren kişi, bazı özellikleri taşımaktadır. Bu özellikler temelde aşırı mükemmeliyetçilik, istifçilik, etik değerlere takıntılı olmak, inatçılık ve katı eğilim, düzen sağlama takıntısı vb olabilmektedir. OKB ve OKKB temelde benzerlik gösterse de OKKB daha süreğendir. Ayrıca OKKB’si olan kişiler genelde daha az özfarkındalığa sahip olabilmektedirler dolayısıyla bu kişiler, kendilerine ve çevreye -dürtülerini fark etmeden- zarar verebilmeleri daha olasıdır. OKB’de ise kişi, çoğu durumun ve düşüncelerinin çoğunlukla saçma olduğunun farkındadır.