Psikoterapi, alanında uzman psikolog yahut psikiyatristler
aracılığıyla uygulanan ve kişinin, duygusal, zihinsel ve davranışsal
problemlerine çözüm geliştirebilmek; öz farkındalık kazanmak ve kimi zaman ise
kişinin kendisini daha iyi tanımasına yardımcı olabilmek adına var olan
yaklaşım ve uygulamaların genel adıdır. Herkes biriciktir dolayısıyla herkes
için yapılan uygulamalar ve tedavi de biricik olacaktır ancak temelde kişinin
seanslara getirdiği problemlere ya da olgulara göre özel olarak belirlenen teknikler
ve benimsenen ekol ışığında bir tedavi planı belirlenip uygulanır.
Psikoterapi Nasıl Yapılmalıdır?
Psikoterapi yapılırken göz önünde bulundurulması gereken pek
çok önemli nokta vardır elbette ancak bunlardan başlıcalarını sayacak olursak
en önemli etkenlerden birisi terapötik ittifaktır. Yani terapist ile danışan
arasında güvene dayalı, iyi bir ilişkinin kurulabilmesidir. En temelde bu güven
ilişkisi sağlandıktan sonra kişinin problemlerini ve yaşantısını etkin
dinlemek, yeterince empati kurup onu anlamaya çalışmak ve anladıktan sonra da
gerekli yerlerde uygun sorularla, gerekli yerlerde de çözüm önerileriyle yahut
ev ödevleriyle kişiye bu yolda eşlik etmek, sonuçta da var olan şikayetlerini
azaltmak esastır. Özellikle de kişinin günlük yaşamdaki işlevselliği azalmışsa
bunu olabildiğince arttırmaya çalışmak gerekir.
Hangi Tür Psikoterapi Uygulanmalıdır?
Bu sorunun aslında tek bir net cevabı yoktur. Burada
öncelikli olan terapistin benimsediği ekolün ne olduğu ve danışanın getirdiği
problemlerle ya da durumlarla kullanılan ekolün ve tekniklerin ne kadar uyumlu
olduğudur. Bu iki nokta değerlendirilerek danışana en uygun olacağı düşünülen
tedavi planı ona özel olarak oluşturulmalıdır.
Uygulanacak seanslar da yine kullanılan ekole, kişinin
patolojisine yahut getirdiği durumlara göre değişmekle birlikte genelde 50
dakika kadar sürmektedir. Yaygın olarak haftada bir, iki haftada bir ya da ayda
bir olarak ilerlenebilmektedir.
Bilişsel Davranışçı Psikoterapi
Bilişsel davranışçı terapi (BDT), terapideki etkililik oranı
açısından en faydalı bulunan yöntemlerdendir. Tabi bunda deneysel olarak
değerlendirilmeye daha yatkın olması da etkin olmuş olsa da pek çok hastalıkta
etkili olduğu (hatta kimi zaman ilaçlardan bile etkili olabildiği) bulunmuştur.
Bilişsel davranışçı psikoterapideki temel varsanı; düşüncelerimizin (bilişler),
duygu ve davranışlarımız üzerinde etkili olduğudur. Bu bilişler üzerinde
durulup var olan bilişsel yanılgılara alternatif ve daha sağlıklı düşünce
kalıpları geliştirerek duygu ve davranışlarımızın da değiştirilebileceğini
savunur. Genel olarak ilk seanslarda anamnez aldıktan sonra bilişsel davranışçı
ekole dair psikoeğitim verilir ve tanıtılan bu kurama uygun ev ödevleri de
verilerek anlatılar pekiştirilir. Kişinin, bilişsel müdahalelerle daha iyiye
gitmesi amaçlanır.
Kişilerarası Psikoterapi
Özellikle bağlanma sorunları ve sosyal ilişkilerdeki
sorunları baz alarak kişiler arası problemlerin çözümüne odaklanıp bu anlamda
beceri kazandırmayı ve sorunların bu şekilde çözüme ulaştırılmasını amaçlar.
Daha ilişkisel bir bakış açısını içerir. Çevrenin rolü de özellikle kurulan
ilişkiler bağlamında oldukça büyük önem arz etmektedir.
Psikodinamik Psikoterapi
Şimdiki zamanda var olan güncel problemlerin kaynağının
geçmişe, yani kişinin çocukluk çağına dayandığı görüşüne dayanır. Dolayısıyla
sorunların çözümü için öncelikle kişinin geçmişi ele alınmalı ve anlaşılmalı,
fark edilen bağlantılarla birlikte de çözüme ulaşılmalıdır. Dolayısıyla diğer
terapi türlerine kıyasla nispeten daha uzun süreli bir terapi süreci olması
beklenir. Seanslar genelde haftada bir ya da iki kez yapılır.
Psikanaliz
Psikodinamik psikoterapide olduğu gibi yine güncel
problemlerin kaynağının geçmişe, çocukluk çağına dayandığı görüşüne
dayanmaktadır. Öncüsünün Freud olarak görüldüğü bu terapi çeşidinde ön planda
olan ve çözümlenmeye çalışılan şey bilinçdışıdır. Kişinin farkında olmadığı
bilinçdışı ögelerin ele alınması ve çözümlenmesiyle yol kat edilebilmektedir.
Bilinçdışı gibi önemli olan ve ön planda tutulan diğer bir kavram ise
transferans yani aktarım kavramıdır. Bu da danışanla terapist arasında var olan
iletişimde danışanın, terapiste geçmişinin etkisiyle yansıttıklarının
anlaşılmasını ve çözülmesini içerir. Psikanalizde yüz yüze olabildiği gibi
çoğunlukla divanda da danışan görülebilmektedir. Seans sıklığı ise diğer
ekollere göre çok daha fazla olup haftada iki, üç hatta daha fazla dahi
olabilmektedir. Dolayısıyla terapi süreci nispeten uzun ve masraflı
olabilmektedir.
Psikoterapist Seçimi: Psikoterapist Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Psikoterapist seçerken öncelikle terapistin mezun olduğu ve
varsa yüksek lisans yaptığı bölüm iyice sorgulanmalı ve psikoloji mezunu ya da
tıp bölümü (psikiyatri) mezunu olmasına dikkat edilmelidir. Bunun dışında
dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta da kişiyle güvenli bir ilişki kurabilip
kuramadığınız olmalıdır zira kurulan bu ilişki, tedavinin temelini
oluşturacaktır. Dolayısıyla seçtiğiniz terapistin size güven vermesi, dikkat
edilmesi gereken önemli bir nokta olacaktır.
Psikoterapi Türleri ve Faydaları
Pek çok psikoterapi türü bulunmaktadır. Bunlardan
başlıcaları: Bilişsel davranışçı terapi (BDT), psikanalitik terapi,
psikodinamik psikoterapi, kişilerarası psikoterapi, varoluşçu psikoterapi,
kabul ve kararlılık terapisi (ACT), EMDR gibi terapi çeşitleridir. Bu
ekollerden hangisi kullanılırsa kullanılsın psikoterapi, psikoterapi
uygulanmayan duruma göre çok daha etkili bulunmuştur. Yapılan çalışmalarda en
etkili ekol BDT gibi dursa da aralarında anlamlı büyük bir fark bulunmamakta,
sağlanan fayda ve bu faydanın oranı da kişiden kişiye değişiklik
göstermektedir.