Skip to content Skip to sidebar Skip to footer

Kokain Bağımlılığı

Kokain özellikle beyin üzerinde etkili kuvvetli bir uyarıcı maddedir. Çevresel dokular üzerinde ise uyuşturucudur. Kokainin hammaddesi Erythroxylon coca adlı koka ağacı yapraklarından yapılmaktadır. Bilimsel adı benzoylemetil ekgonin olarak bilinmektedir. Koka bitkisi Güney Amerika’da yetişmektedir. Amerika batılılar tarafından sömürge olarak keşfedilmeden önce yerli halk tarafından koka bitkisi bilinmekte ve kullanılmaktaydı. İspanyol kaşiflerin kokaini Avrupa’ya götürmesiyle Avrupa’da uzun süre göz ameliyatlarında kullanılmıştır. Halen bölgesel anestezide kullanılan kokain içerikli ilaçlar mevcuttur. Kokain 1960’larda yasaklanana kadar bir dönem Coca-Cola’nın da formülüne girmiştir. Ama çoğunlukla yasadışı uyuşturucu olarak kullanılmaktadır. Uyuşturucu maddeler ismi aldatıcı olabilir, kokain çok güçlü bir uyarıcı maddedir. Aşırı dozu ölüme sebep olabilmektedir. Güney Amerika’dan uzaklaştıkça kokainin piyasa değeri artmakta ama saflığı azalmaktadır. Saf kokain içerisine hem un, nişasta, pudra gibi görünürde ona benzeyen maddeler karıştırılırken hem de daha ucuz olan metamfetamin benzeri maddeler karıştırılarak uyarıcı madde etkisi arttırılmaya çalışılmaktadır.

Ülkemizde kokain kullanımı özellikle gençler arasında artmaktadır.

Tas nedir?

Kokain çoğunlukla burundan çekilerek veya dişetlerine sürülerek kullanılmaktadır. Ülkemizde ise sıklıkla taş denilen baz kokainin ısıtılarak akciğere çekilmesi şeklinde kullanılmaktadır. Bu işlem için genelde ayran kutusu tercih edilmektedir. Taş denilmesinin nedeni İngilizce Rock denmesinden kaynaklanmaktadır. Bu taş ısıtıldığında çıtırtı sesi çıkardığından crack denildiği de vardır. Taş kokain, toz kokainin su, amonyak veya sodyum bikarbonat (kabartma tozu) içinde çözülmesiyle elde edilir. Karışım katı bir madde oluşana kadar kaynatılır. Karışım kurutulur ve taş kokain olarak bilinen parçalar şeklinde kırılır. Taş kokain küçük bir kaya parçası gibi görünür, rengi beyazımsı veya pembe olabilir. Toz kokainden daha yoğun etki oluşturması nedeniyle popülerdir ancak toz kokainden daha risklidir. Taş hızlı ve yoğun bir eforik etki yaratır. Taş bağımlılığı çok hızlı gelişir.

Her uyuşturucu madde gibi kendi dili ve alt kültürü oluşmuştur. Bu da gençler için bir cazibe unsuru olabilmektedir. Etkiyi arttırabilmek için damar yoluyla alınabildiği gibi eroinle karıştırılarak kullanımı da vardır.

Kokain ödül merkezini uyararak kuvvetli bir haz duygusu oluşturur. Tekrarlayan madde alım davranış örüntüsüne neden olur. Haz ve enerji artışı, zihinsel canlılık, algılarda artış, sinirlilik ve şüphecilik gibi etkileri vardır. Kokain beyinde dopamini hızla arttırır. Kişinin özgüveni artar, daha konuşkan ve girişken bir moda girer. Keyif duygusu ve beden hareketlerinde artış olur.

Randevu Talep Et

Kokainin Etkisi Kaç Saat Sürer?

Kokain etkisi çok hızlı çıkmaktadır. Vücuda alım şekline göre dakikalar ve saatler arasında etki süresi değişir. Kokaini enjekte etmek ve taş şeklinde inhale etmek yani solumak daha hızlı ve daha güçlü bir etki oluşturur. Bu etki 5-10 dakika sürmektedir. Burundan kullanmakla etki daha geç çıkmakta ancak 15-30 dakika sürmektedir.

Kokainin Etkileri Nelerdir?

Kokain sonrası burun tıkanması sık görülür. Çünkü kokain kan damarlarını daraltmaktadır. Bu da tansiyon artışı ve kalp krizi riskini artırmaktadır. Aynı zamanda kokain kalp atım hızını artırarak ritmini bozmaktadır. Göz bebeklerini büyütmekte, vücut ısısını artırmaktadır. Titreme, terleme, tikler, mide bulantısı ve huzursuzluk belirtileri oluşmaktadır. Daha uzun dönemde burun damarlarının etkilenmesine bağlı burun kanamaları, burun akıntısı, koku kaybı, nefes almakta zorlanma gelişir. Öksürük ve kolay hastalanma ile ağızdan kullananlarda bağırsak damarlarının etkilenmesine bağlı karın ağrıları ve sindirim sorunları meydana gelir. Damar yoluyla kullanımda AIDS, Hepatit B ve Hepatit C enfeksiyonu gibi kan yoluyla bulaşan hastalıklar görülme riski artar. İştah azalmasına bağlı beslenme bozuklukları gelişir. Parkinson riski artar, sinirlilik, halüsinasyonlar ve paranoyalar görülebilir.

Kokainin cinselliğe etkisi özellikle uzun vadede çok olumsuzdur. Vücudun en ince damarlarının olduğu penis damarlarını etkileyerek sertleşme bozukluğuna sıklıkla neden olmaktadır. Kokaine bağlı alınan haz diğer tüm hazların önüne geçtiğinden cinsel isteksizliğe de yol açmaktadır. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar AIDS, Hepatit B ve Hepatit C kapma riski artarak cinsel hayatı kısıtlayıcı olabilmektedir.

Aşırı doz kokaine bağlı kalp krizi, epilepsi nöbeti ve beyin felci gelişebilir.

Kokainin Etkisini Azaltmak

Aşırı dozda kokainin etkisini kırabilecek özel bir ilaç yoktur. Etkilenen organ veya sisteme yönelik acil serviste ve hastanede destekleyici bakım yapılmalıdır. Kullanıcılar kullandıkları anlaşılmasın diye büyüyen göz bebekleri için sıklıkla göz damlası kullanmaktadır.

Kokain Testi

Diger tüm uyuşturucu ve uyarıcı maddeler gibi en sık idrar tahlili ile yapılmaktadır. Kan ve saç doku örneklerinde de tespit edilebilir. Düzenli periyotlarla idrar takibi ile kontrol edilmelidir. Kokainin vücuttan atılma süresi yaklaşık 3 gün sürmektedir. Yoğun kullanımda 2 hafta idrarda tespit edilebilir. Saçta daha uzun süre 3 aya kadar tespit edilebilmektedir.

Kokaini bıraktıktan sonra yan etkileri diye tabir edilen aslında kokain yoksunluk bulgularıdır. Yani kokain çekilme belirtileridir. Bunlar; depresyon, yorgunluk, iştah artışı, uykusuzluk, uyku bozukluğu, kabus görme ve düşünmede yavaşlamadır.

Kokainin 7 evresi ile pamuk prenses ve 7 cüceler masalı kokain bağımlılığı evrelerine bir gönderme yapıldığı iddia edilmektedir. Masalın oluşturulma tarihi ile kokainin yasaklı madde ilan edilmesi arasında oldukça uzun zaman olması bu rivayeti güçsüzleştirmektedir.

Randevu Talep Et

Kokain Tedavi

Kokain kullanımı bağımlılık geliştikten sonra beyinde kalıcı değişikliklere neden olur. Bu yüzden bağımlılığın tedavisi zordur ve nüksler sıktır. Kokain etkisi geçtikten sonra çok şiddetli bir biçimde kendini arzulatır. Saatler içerisinde ruh hali değişimleri görülmeye başlanır. Sonrasında rahatsız edici fiziksel değişimlerle devam eder. Kişi kokain aldığında bu belirtiler sonlanır. Bu döngü sürekli devam ettiğinden kişi bu kısır döngü içerisine hapsolur. Bu kısır döngüyü kırmak ne kadar zorsa bağımlılığı o kadar yüksektir. Uzman desteğinin alınması ile tedavi süreci başlar. Kokain yoksunluğunun ilk aşaması birkaç gün içinde başlar. Bu dönemde psikolojik tedavi ve çevrenin desteği çok önemlidir.

Kokain tedavisinde beyin fonksiyonlarını iyileştirmeye yönelik bazı farmakolojik tedavi seçenekleri denense de tek başına yeterli değildir. Psiko-terapi kokain tedavisinde temel tedavi yöntemidir. Bireysel terapi dışında grup terapisi de tedaviye destek olabilmektedir. Tedavi tedavi edilmedikçe ve kokain alınmaya devam edildikçe hastaların hayatı içinden çıkılamaz hale gelebilir. Erken başlanan tedavi daha iyi sonuç verir.

Kokain Tedavi Merkezleri

Kokain bağımlılığı tedavisi, narkotik bağımlılığı tedavisi gibi klinik bir yaklaşımla tedavi edilmelidir. Gerekli tetkikler ve değerlendirmelerin ardından bu tedavi süreci tedavi merkezi ile birlikte yapılmalıdır.

Kokain Tedavi Merkezleri

Kokain bağımlılığı tedavisi, narkotik bağımlılığı tedavisi gibi klinik bir yaklaşımla tedavi edilmelidir. Gerekli tetkikler ve değerlendirmelerin ardından bu tedavi süreci tedavi merkezi ile birlikte yapılmalıdır. Tedavi sürecinde, bireylerin ruhsal durumları, sosyal yaşamları ve kişisel sorunları ele alınarak uygun tedavi planı oluşturulmalıdır. Çeşitli terapötik yaklaşımlar (bireysel terapi, grup terapisi, aile terapisi) ile kişiye yönelik çözüm yolları geliştirilir.

Birçok tedavi merkezi, kokain bağımlılığını tedavi etmek için multidisipliner bir yaklaşım benimser. Bu yaklaşımda psikiyatristler, psikologlar, sosyal hizmet uzmanları ve diğer sağlık profesyonelleri birlikte çalışarak kişiye özel tedavi süreci oluşturur. Tedavi sürecinde kişi, bağımlılığından kurtulabilmek için psikolojik desteğin yanı sıra fizyolojik destek de alır. Terapiler ve tedaviler, kişilerin iyileşme sürecine yardımcı olmak için çeşitli tedavi seçeneklerini içerir. Tedavi, kişinin motivasyon seviyesine göre bireysel olarak yapılandırılır.

Kokainin Bağımlılık Yapma Riski

Kokainin bağımlılık yapma riski oldukça yüksektir. Düzenli kullanım, hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılığa yol açabilir. Kokain, beyinde hızla dopamin salınımını artırarak kişiyi eforik bir duygu durumuna sokar. Bu kısa süreli keyif, kullanıcının sürekli olarak bu maddeyi arzulamasına yol açar. Kokain kullanımı, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkiler ve uzun vadede, kullanıcının işlevselliğini ciddi şekilde bozar. Bağımlılığın ilerlemesiyle birlikte kişinin iş, aile hayatı ve sosyal ilişkileri zarar görür.

Kokain bağımlılığı, tedavi edilmezse, kişi için tehlikeli sağlık sorunlarına yol açabilir. Beyin, kalp ve damarlar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, psikoz, anksiyete ve depresyon gibi ruhsal sorunları tetikleyebilir. Kokain bağımlılığı tedavi edilmediği takdirde, kişinin yaşam kalitesi düşer ve ciddi sonuçlar doğurabilir. Erken tedavi ve yardım almak, bağımlılığın olumsuz etkilerini azaltabilir ve kişi daha sağlıklı bir yaşam sürebilir.

Randevu Talep Et

Kokainin Yasal Durumu

Kokain, dünyada yasadışı uyuşturucular arasında yer almaktadır. Birçok ülkede, kokainin üretimi, dağıtımı ve kullanımı yasaktır. Türkiye’de de kokain kullanımı ve bulundurulması yasaktır ve bu suç ciddi cezalarla karşılanmaktadır. Uyuşturucu madde bulundurmak, ticaretini yapmak ya da kullanmak, Türk Ceza Kanunu’na göre hapis cezası gerektiren suçlardır. Kokain ile ilgili yasal düzenlemeler, uyuşturucu kullanımını azaltmaya ve toplum sağlığını korumaya yönelik bir önlem olarak alınmıştır.

Sonuç

Kokain bağımlılığı, fiziksel ve psikolojik olarak kişiye ciddi zararlar verebilecek bir hastalıktır. Uyuşturucu bağımlılığı tedavi edilebilir bir durumdur, ancak tedavi süreci zaman alabilir ve profesyonel destek gerektirir. Kokain bağımlılığına karşı alınacak önlemler ve tedavi yaklaşımları, kişinin yaşam kalitesini artırabilir. Erken müdahale, tedavi sürecinin başarılı olmasında kritik bir rol oynamaktadır. Uyuşturucu bağımlılığına karşı toplumsal farkındalık arttıkça, daha fazla kişiye yardım ulaşabilir ve bağımlılıkla mücadelede daha etkili olunabilir.