Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedir?
Bağımlı kişilik bozukluğu, *Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı (DSM-5)* içerisinde belirtilen kişilik bozukluklarından bir tanesidir. Bu kişilik bozukluklarını, kişinin yaşadığı çevrenin beklentisini karşılamakta güçlük çektiği bir iç deneyim ve davranış kalıpları olarak tarif etmek yerinde olacaktır. Bağımlı kişilik bozukluğunun temel ögeleri DSM-5’e göre; başkalarına aşırı güvenme ve terk edilmekten fazlaca korkma olarak belirlenmiştir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu ile Yaşam
Bağımlı kişilik bozukluğuyla yaşayan insanlar, çevrelerindeki insanlara aşırı güvenme isteği duyarlar ve buna uygun davranış kalıpları sergilerler. Başkalarına sırtlarını dayamak ve onlara teslimiyetçi bir davranış geliştirme eğilimleri oldukça yüksektir. Bağımlı kişilik bozukluğuna sahip bireylerin teslimiyetçi ve bağımlı olmalarının en büyük sebebi, kendilerine karşı oldukça güvensiz olmalarıdır. Bu nedenle başkalarının yardımına sürekli ihtiyaç duyarlar. Çünkü bağımlı kişilik bozukluğu ile yaşayanlar, kendilerinin bir şey beceremeyeceği inancına sahiptir.
Yalnız kalmaktan fazlasıyla korkan bağımlı kişilik bozukluğuna sahip insanlar, çevresindeki bir ya da birden fazla kişiye kendilerini bağımlı hissederler. Bağımlı bir şekilde ilişki kurduklarından dolayı, bağımlı oldukları insan veya insanlar tarafından terk edilme korkusu yaşarlar. Bu korkudan ötürü, bağımlılık gösterdikleri kişilerden gelen her türlü davranışı tolere edebilirler. Söz konusu davranışlar arasında; fiziksel, psikolojik ve cinsel istismar bulunabilir. Bu durum, bağımlı kişilik bozukluğu ile yaşayan insanların karşılarındaki kişi için her şeyi yapabileceğini göstermektedir.
Randevu Talep Et
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Belirtileri
Bağımlı kişilik bozukluğuna sahip olan kişiler, karar vermekte oldukça güçlük çeker. Karar verme aşamasında başkalarının yardımına ihtiyaç duyabilirler. Yanlış karar vermekten korktukları için basit bir karar sürecinde bile zorlanabilirler. Kendilerini ifade etmekte zorlandıklarından fikirlerini paylaşmakta sorun yaşayabilirler. Taleplerini rahat bir şekilde dile getiremediklerinden dolayı sorun çözmekte başarısız kalabilirler.
Yalnız kalmaktan fazlasıyla endişe duyan bağımlı kişilik bozukluğuna sahip kişiler, sürekli çevrelerinde birilerini ararlar. Yalnız kaldıklarında kendilerini çaresiz hissedebilirler. Bu hissiyattan kurtulmak için devamlı olarak partnerlerinden destek beklerler. Yalnız kalmamak için kalabalık içinde bulunmayı tercih ederler.
Bağımlı kişiliğe sahip insanlar, yakın ilişki kurdukları kişilerin terk etmesinden aşırı derecede korkar. Terk edilmek istemezler, fakat terk edildiklerinde hemen yeni bir ilişki arayışına girerler. Çünkü yakınlık kurdukları kişinin gidişi kendilerine fazla gelir. Yakın bir ilişkileri olmadığında kendilerini boşlukta hissettiklerinden ötürü hemen yeni bir ilişkiye başlarlar. Birine bağlanma ihtiyacı yoğun bir şekilde hissedilir. Terk edilmek üzerine fazlaca düşündüklerinden dolayı, bu durum yeni ilişkilerinde de devam edebilir. Bu döngüyü kırmak zor bir süreçtir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Sebepleri ve Terapi
Birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi, bu kişilik bozukluğunun da somut bir sebebi bulunmamaktadır. Kişilik özelliklerinden biri sayılan bağımlı kişiliğin genetik bir geçişe yatkın olduğu bilinmektedir. Kişinin gelişim evrelerinde yaşadığı bazı sıkıntılar, bu bozukluğu geliştirme riskini artırabilir. Ancak bu durumun somut bir sebebi olduğunu söylemek mümkün değildir.
Bağımlı kişilik bozukluğu ile yaşayan kişiler, çeşitli terapi yöntemlerinden biriyle hayatlarını daha kolay hale getirebilirler. Gelişim dönemlerindeki sorunlara yönelik Dinamik Psikoterapi ve temel inançların çalışıldığı Şema Terapi, bağımlı kişilik bozukluğu tedavisinde oldukça etkilidir. Terapist ve danışan arasındaki ilişki kurulduktan sonra uygun terapi yöntemi uygulanabilir.