Toplama hastalığına sahip olan insanlar, başkalarının kolaylıkla değersiz bulabileceği eşyaları aşırı derecede özen göstererek saklamaktadırlar. Artık işlerine yaramayan eşyalarından kurtulmakta ya da onlardan ayrılmakta sürekli olarak zorluk çekerler. Dolayısıyla da yaşam veya çalışma alanlarını kısıtlayan ve bozan karmasamlara sahip olurlar.
İstifçilik yani toplama hastalığı ile bir şeyler biriktirme alışkanlığı aynı şey değildir. Koleksiyon yapmayı seven kişiler, belirli öğelerin farklı çeşitlerine sahip olmaktan hoşlanırlar. Eski paralar, posterler ya da pullar gibi nesneleri düzenleyerek sergilerler. Toplama hastalığına sahip olan kişiler ise genellikle rastgele eşyalar edinirler ve bu eşyaları gelişi güzel bir şekilde saklar. Bunları yaparken herhangi bir amaca ihtiyaç duymazlar. Çoğu durumda, gelecekte ihtiyaç duyabileceklerini varsaydıkları ya da değerli olduklarını düşündükleri bütün eşyaları saklarlar. Bu hastalığa sahip olan kişilerden bazıları kendilerini eşyaları yanındayken daha güvende hissedebilir.
Toplama Hastalığı Kimlerde Görülür?
Toplama hastalığı, nüfusun tahminen yüzde 2 ila 6’sında ortaya çıkar ve çoğu zaman oldukça önemli sıkıntılara ve işleyiş sorunlarına yol açar. Bu hastalığı erkeklerde kadınlara kıyasla daha çok görüldüğünü ortaya koyan bir takım araştırmalar mevcuttur. Hastalığa en çok rastlanılan kitle ise yaşlı erkeklerdir. 30 ila 50 yaşlarındaki yetişkinlere kıyasla, toplama hastalığı 50 ila 90 yaş arasındaki yetişkinlerde daha çok görülür.
Randevu Talep Et
Toplama Hastalığı Belirtileri
Toplama hastalığına sahip kişiler çevrelerinde bulunan ve dikkatlerini çeken pek çok nesneye sahip olabilirler. Böylece gördükleri her şeyi toplayarak evlerinde bir eşya yığını meydana getirirler. Bu nedenle bu kişilerin ev yaşamı oldukça zorludur. Aynı sebeple misafir ağırlamaları ve sosyal ilişkiler kurmaları da sıkıntılı olmaktadır. Toplama hastalığına sahip olan bir bireyde görülebilecek belirtiler şunlardır:
- Önemsiz postalar, evraklar, faturalar, kuponlar ya da fişler gibi parasal değeri çok az olan veya hiç olmayan öğeleri biriktirmek
- Yeniden kullanılma ya da tamir edilebilme olasılığının olduğunu düşündükleri bütün öğeleri saklamak
- Eşyalarını kategorilere ayırmakta ve düzenlemekte zorlanmak
- Evi temizlemek ve toplamak konusunda sıkıntı çekmek
- Karar vermede güçlük çekmek
- Yemek pişirme, temizlik ve fatura ödeme gibi günlük işleri yönetmekte zorlanmak
- İnsanların eşyalarına dokunmasından ya da onları ödünç almasından rahatsız olmak
- Aile veya arkadaşlar ile zayıf ilişkiler kurmak
Bahsi geçen toplama hastalığı ergenlik çağında başlayabilir ve ilerleyen yaş ile birlikte daha belirgin hale gelir.
Toplama Hastalığı Tedavisi
Psikologlar genellikle toplama hastalığına sahip olan kişiler için iki farklı tür tedavi kullanır. Bu tedaviler, bu hastalığa sahip olan kişilerin daha sağlıklı, normal ve mutlu bir yaşam sürmelerine yardımcı olabilir. Bilişsel-davranışçı terapi yöntemi, toplama hastalığı için uygulanan en yaygın tedavi yöntemidir. Bu terapi yöntemi ile insanlar neden eşyaları biriktirdiklerini sorgulayabilirler. Sonucunda da eşyaları çöpe atarken nasıl daha rahat hareket edebileceklerini öğrenirler. Psikologlar ayrıca düzenleme, kategorize etme ve karar verme gibi becerilerini geliştirmeye de yardımcı olur. Bu beceriler de kişilerin eşyalarını daha iyi yönetmesine yardımcı olabilir.
Bazı psikologlar, toplama hastalığını tedavi etmek için antidepresan adı verilen ilaçlardan destek alabilirler. Ayrıca benzeri bir takım ilaçlar da bu hastalığın tedavisinin sürecinde etkili çözüm olabilir. Semptomları daha ağır yaşayan bireylerde bu hastalıktan kurtulmak için genellikle ilaçlar ve bilişsel-davranışçı terapi birlikte kullanılır. Yani aslında bireylerin hastalık derecesine ve tedavi isteğine göre farklı tedavi yöntemleri mevcut olabilir. En ideal tedavi süreci için kişilerin psikolog ile görüşerek profesyonel destek alması önerilir.