Toksik psikoz, yani madde ve ilaca bağlı psikotik bozukluk, bir bireyin madde kullandıktan sonraki bir ay içindeki durumunu tanımlar. Bu süreçte halüsinasyonlar ve sanrılar görülebilir. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na (DSM-5) göre, tedavi edilen hastaların %5 ila %7’sinin madde ve ilaç kaynaklı psikotik bozukluk geçirdiği bildirilmiştir.
Madde ve ilaca bağlı psikotik bozukluk yaşayan bir kişi için birçok tedavi seçeneği mevcut olabilir.
Madde ve İlaca Bağlı Psikotik Bozukluk Semptomlar
Bu bozuklukta en sık görülen semptomlar, sanrılar ve halüsinasyonlardır. Birey, yaşadığı sanrılarının ve/veya halüsinasyonlarının gerçek olup olmadığı konusunda net bir görüşe sahip olabilir veya olmayabilir.
Sanrılar, gerçeğe dayanmayan düşünce ve inançlardır. Şu türleri vardır:
- Persekütar: Başkalarının sizi ele geçirmeye veya izlemeye çalıştığı düşünceleri.
- Grandiyöz: Olağanüstü yeteneklere sahip olduğunuza ve başkalarından üstün olduğunuza inanmak.
- Referans: Çevredeki insanlar ve olayların gizli anlamlarla sizinle iletişim kurduğuna inanmak.
- Erotomanik: Bir kişinin veya birkaç kişinin size aşık olduğuna inanmak, buna karşın kanıt yoktur.
- Somatik: Vücudunuzda bir sağlık sorunu olduğuna inanmak.
Halüsinasyonlar, gerçek olmayan bir veya daha fazla duyu ile bir şeyler deneyimlemek anlamına gelir. Bu bozukluğa bağlı halüsinasyonlar, uyuşturucu veya alkolden kaynaklanıyorsa, tanı kriterleri değişir.
Randevu Talep Et
Madde ve İlaca Bağlı Psikotik Bozukluğun Teşhisi
Bu bozukluğun teşhisi, semptomların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkilemesi durumunda konulabilir. Madde ve ilaca bağlı psikotik bozukluğu, şizofreni ve diğer psikotik bozukluklardan ayırt etmek zor olabilir. Ancak, dikkat edilmesi gereken bazı önemli faktörler şunlardır:
- Semptomlar, uyuşturucu veya alkol kullanımı sonrası bir ay içinde başlar.
- Psikozla ilgili herhangi bir belirti, madde kullanımı veya çekilmesinden önce görülmemiştir.
- Semptomlar tipik olarak bir aydan daha kısa sürer.
- Semptomlar genellikle madde kullanımı sonrasında azalır.
- Bireyler, şizofreni spektrumunda yaygın görülen semptomları (örneğin, düzensiz konuşma veya davranış, azalmış duygusal ifade) göstermezler.
Madde ve İlaca Bağlı Psikotik Bozukluğun Nedenleri
Madde kullanımı bozukluğu tanısı ile birlikte ortaya çıkan akıl sağlığı bozuklukları daha yaygındır. Maddeler tek başına madde/ilaç kaynaklı psikotik bozukluğa neden olmaz, ancak psikoz için risk altındaki kişilerde bu durum tetiklenebilir. Yapılan bir araştırmada, madde kaynaklı psikotik bozukluk riski taşıyan bireyler için bazı risk faktörleri şunlardır:
- Erkek olmak
- 30 yaş ve altı olmak
- Altta yatan bir akıl sağlığı sorununa sahip olmak
Not: Bu bireyler yalnızca madde kaynaklı psikotik bozukluk riski altında değillerdir, aynı zamanda önümüzdeki yıllarda şizofreni geliştirme riski daha yüksektir.
Madde ve İlaca Bağlı Psikotik Bozukluğun Tedavisi
Madde ve ilaca bağlı psikotik bozukluğun tedavisi, her bireyin ihtiyaçlarına göre değişir. Çoğu durumda, tetikleyici maddenin durdurulması ve hastanın güvenli bir ortamda izlenmesi yeterli olabilir. Ancak, altta yatan zihinsel sağlık sorunlarının tedavisi de son derece önemlidir. Bazı durumlarda, akut ve uzun vadeli bakım birleştirilerek bireyin gelecekte madde ve ilaç kaynaklı psikoz yaşaması engellenebilir.
Madde ve İlaca Bağlı Psikotik Bozukluğa İyi Gelen İlaçlar
Madde ve ilaç kaynaklı psikotik bozukluğun semptomlarını azaltmak ve bireyin ruh halini dengelemek için bazı ilaçlar kullanılabilir. Bu ilaçlar şunları içerebilir:
- Benzodiazepinler
- Seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI’lar)
- Antipsikotikler
Uzun vadede, madde ve ilaç kaynaklı psikozu tekrar yaşama riskini azaltmak için altta yatan akıl sağlığı sorunlarının tedavi edilmesi önemlidir. Tedavi seçenekleri şunlar olabilir:
- Bilişsel davranışçı terapi (CBT)
- Uyuşturucu ve/veya alkol kullanımı için yatarak rehabilitasyon
- Uyuşturucu ve/veya alkol kullanımı için ayakta tedavi
- Göz hareketi duyarsızlaştırma ve yeniden işleme (EMDR)
- Diyalektik davranış terapisi (DBT)