Tedavi olmak ister misin ?
RANDEVU TALEP ET
Hastalıklara Geri Dön

Kişilik Bozuklukları

Kişilik bozukluğunun tam ve geçerli bir tanımını yapmak oldukça zordur. Kişilik bozukluğu tanısını zorlaştıran nedenlerin başında kişilik yapısı ile kişilik bozukluğu terimlerinin karıştırılması vardır. Örneğin içe kapanık, az arkadaşa sahip ve sessiz birisi şizoid özellikler gösteriyor olabilir ancak şizoid kişillik bozukluğuna sahip olmak zorunda değildir. Kişilik bozukluğu tanısını koyabilmek için öncelikle bireyin toplumsal uyumunda, düzenli bir iş tutabilmesinde, ilişkilerinde süreklilik sağlamada önemli bozuklukların görece değişmeden uzun süre boyunca bulunması gerekir. Kısaca, kişinin hayatında belli bir sıkıntıya yol açtığı söylenebilir. İlk ortaya çıkışı ise genelde ergenlik dönemine dayanmaktadır.


DSM-5’e göre kişilik bozuklukları 3 ana küme altında toplanmıştır. Bunlar A, B ve C kümeleridir. A kümesi kişilik bozuklukları içerisinde paranoid, şizoid ve şizotipal kişilik bozuklukları yer almaktadır. B kümesinde antisosyal, sınırda (Borderline), histrionik ve narsisistik kişilik bozuklukları yer almaktadır. C kümesinde ise çekingen, bağımlı ve obsesif-kompulsif kişilik bozuklukları yer almaktadır. Şimdi sırasıyla bunları açıklayalım:


A Kümesi Kişilik Bozuklukları


1- Paranoid Kişilik Bozukluğu: Kuşkulu, kuruntulu ve oldukça alıngan olma ile karakterizedir. Bu bozukluğa sahip kişiler kendilerine karşı başkaları tarafından her an zarar gelebileceğine dair inançları dolayısıyla sürekli tetikte, dikkatli ve savunucudurlar. Yakın ilişkilerde genellikle aşırı kıskanç ve duyarlı, kinci ve gururludurlar. Genellikle başkalarını haksız, kendilerini haklı görürler ve bunu yaparken akla uydurma (rasyonalizasyon) savunma mekanizmasını kullanarak mantıklı nedenler bulma eğilimindedirler.


2-Şizoid Kişilik Bozukluğu: Yakın ilişkiler kurup topluma karışmak, duygularını belli etmekten kaçınmak ve bu nedenle de soğuk gibi görünmekle karakterizedir. Bu kişiler genelde içedönüktürler ve yalnızlığı tercih ederler. Duyguları dışarıdan bakınca kolayca algılanamayabilir zira duygu dalgalanmaları yoktur ve gözle görülebilir duygusal dışavurumları yoktur. Kendilerine yakınlık gösterenleri de bir şekilde kendilerinden uzaklaştırmayı başarırlar. Şizofrenisi olan hastaların bir kısmının daha öncesinde şizoid bir dönem geçirdikleri görülmüştür. Bu bozukluk, şizotipal ve kaçıngan kişilik bozuklukları ile sıklıkla karıştırılabilmektedir. Ancak şizoid kişilik bozukluğu, bilişsel ve algısal bozuklukların olmayışıyla şizotipal kişilik bozukluğundan ayrılır. Kaçıngan kişilik bozukluğu ise yakın ilişki kurma isteğinin varlığıyla şizoid kişilik bozukluğundan ayrılabilir.


3- Şizotipal Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğa sahip bireyler, düşünce ve davranışlarında garip denilebilecek olağandışı özellikler taşıyan ve zor ilişki kuran kişilerdir. Büyüsel inanışlar (altıncı his, telepati gibi), alınganlık, kuşkuculuk, üstüne alınma gibi durumlar sıkça görülür. Zaman zaman belli belirsiz algısal yanılgıları olabilir. Konuşmaları aşırı metaforik, garip ve anlaşılması güç olabilmektedir. Ancak şizofreniklerden farklı olarak genelde çağrışım kopukluğu yoktur. Tanıdık olmadıkları çevreden çabuk sıkılırlar. Duygulanımları genel olarak kısıtlı ya da uygunsuzdur. Ağır zorlanma anlarında geçici psikoz belirtileri gösterebilirler ancak bu belirtiler, şizofreni tanısı koymaya yetmez.


Randevu Talep Et


B Kümesi Kişilik Bozuklukları


1-Antisosyal Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğa sahip bireyler genel olarak toplumsal kurallara ters düşen, suç sayılan davranışlar sergilerler. Çocukluk çağında buna benzer belirtilerle davranım bozukluğu tanısı alan bireyler, 18 yaşından itibaren antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alabilmektedirler. Bu kişiler genelde gördükleri cezalardan ve olumsuz deneyimlerinden ders almazlar ve suç sayılabilecek uygunsuz davranışlarını devam ettirirler. Ayrıca genelde kavgacılık, sahtecilik, hırsızlık, alkol ve madde kötüye kullanımı, kumar bağımlılığı, sorumsuzluk gibi durumlar da bu kişilerde karşımıza çıkmaktadır. Antisosyal kişilik bozukluğuna sahip bir bireyin süperegosu adeta gelişmemiş gibidir ve kişi, çok dürtüsel davranabilir. İnsan ilişkilerinde ise başta canlı ve samimi bir izlenim bıraksa da genelde saldırgan ve sorumsuz davranışları nedeniyle ilişkileri biter yahut zarar görür. Çocuklukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gösteren kişilerde antisosyal kişilik bozukluğu tanısı alma eğilimi DEHB göstermeyenlere göre daha yüksektir.


2- Sınırda Kişilik Bozukluğu: Olağandışı değişken duygulanım, duygudurum, davranış, nesne ilişkileri ve kendilik imajıyla karakterizedir. Öyle ki ICD-10’da bu bozukluk için “emosyonel olarak durağan olmayan kişilik bozukluğu” terimi kullanılmaktadır. Bu hastalar nevroz ve psikoz sınırında yer almaktadırlar. Bu bozukluğa sahip kişiler sağlam bir kimlik duygusu geliştiremediklerinden çok kolay hayal kırıklığına uğrarlar ve bunaltı ile çökkünlük hissederler. İlişkilerinde de tutarsızlık ve dengesizlik hakimdir. Genelde boşluk ve anlamsızlık hissinden yakınırlar ve yalnızlıktan çekinirler.


3- Histrionik Kişilik Bozukluğu: Yoğun dikkat çekme arzusu ve çabalarıyla beraber olayları abartıp dramatize etmeyle karakterizedir. Hatta bu bozukluğa sahip kişiler yalan öykü anlatmaya (miyomani) da eğilimlidirler. Benmerkezci ve narsisist bir yaklaşımları vardır. Ancak narsisistik kişilik bozukluğundan farklı olarak dikkat çekmek için bağımlı ve zayıf olabilmektedirler. Narsisistik kişilik bozukluğunda ise kendini önemli görme ve benlik algısında büyüklük söz konusudur. Histrionik kişilik bozukluğuna sahip kişilerin ilişkilerine baktığımızdaysa çabuk arkadaş olabildiklerini ancak buna karşın çabuk reddedilmiş hissedebildiklerini görmek mümkündür.


4- Narsisistik Kişilik Bozukluğu: Benlik algısının yüksek olması, sürekli beğeni, ilgi ve onay bekleme ve kendilerinin çoğu zaman en iyi olduğuna inanma ile karakterizedir. Böylesine yoğun özsevici beklentiler elbette ki hayal kırıklıkları ve incinmeleri de çoğu zaman beraberinde getirecektir. Bu kişilerdeki benlik değeri adeta başkalarının ilgi ve onayı ile belirlenmekte gibidir, eleştiriye açık değillerdir. Bu nedenle beklentileri karşılanmayınca özsaygıları hızla düşebilmektedir. İlişkilerine baktığımızda genelde çıkarcı ilişkiler kurduklarını görmek mümkündür zira kendilerini üstün göstermek için başkalarını kullanabilmektedirler. Empati yeteneğinden genellikle yoksun olduklarından ilişkilerinde de ben merkezci konumda olurlar.


Randevu Talep Et


C Kümesi Kişilik Bozuklukları


1-Kaçıngan Kişilik Bozukluğu: Başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten korkma, utangaçlık ve çekingenlik ile karakterizedir. Genellikle yüzleri kızarır, elleri titrer ve bunun herkes tarafından fark edileceğini zannederler. Bu nedenle de toplum karşısına çıkmaktan çekinirler. Genellikle sosyal fobi ile karıştırılmaktadır ancak zaten genelde bu iki durum bir arada görülebilmektedir. Sosyal fobi daha çok duruma özgü olarak belli periyotlarda ortaya çıkabilirken kaçıngan kişilik bozukluğu bir kişilik örüntüsüdür ve uzun süreli bir yaşam biçimidir. Kaçıngan kişilik bozukluğu genellikle şizoid kişilik bozukluğuyla da karıştırılsa da şizoid kişilik bozukluğunda kişi yalnız kalmayı seçer ve böyle olmayı yeğler. Kaçıngan kişilik bozukluğunda ise kişi ilişki kurmaya çoğu zaman can atsa da bunu başaramaz. Bu kişilerde duygusal soğukluk yoktur.


2-Bağımlı Kişilik Bozukluğu: Bu bozukluğa sahip kişiler yalnız başlarına karar veremez, bir işe girişemez, sorumluluk alamazlar. Yakınlarının kendileri yerine öne çıkıp tüm sorumluluklarını halletmesini beklerler. Genelde isteyici ve alıcı olup vermeyi bilmeyen kişilerdir. Yani karşıdakinden bir işi yapmasını beklerler ancak kendileri onun için bir iş yapmaya gelince pek de istekli olmazlar. Sıklıkla kaçıngan kişilik bozukluğu ile birlikte görülmektedir.


3-Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu: Bu kişilik bozukluğuna sahip bireylerde genelde aşırı düzen ve titizlik, mükemmeliyetçilik, kararsızlık ve erteleme eğilimi, hırslı olma, aşırı sorumluluk duygusu, cimrilik ve biriktirme eğilimi, kuralcılık ve ayrıntıcılık, evhamlı olma eğilimi gibi durumlar karşımıza çıkabilmektedir. Obsesif kompulsif bozukluktan farkı, obsesyon ve kompulsiyonların yokluğudur.

Randevu Talep Et
Daha Fazla Bilgi
Birlikte
Başarabiliriz
© 2024 Uzm. Dr. Elvan Çiçekçi. All Right Reserved.